Akşam – O davalar dijital skandal

Oda TV soruşturmasında hazırladığı raporla davanın seyrini değiştiren bilirkişi Tuncay Beşikçi AKŞAM’a konuştu: Dijital delil açısından 2008 ila 2013 arasındaki davalar skandallar zinciridir.

Türkiye’de “Adli Bilişim Mühendisi” sıfatını taşıyan tek kişi olan Tuncay Beşikçi’nin ismi ilk olarak Poyrazköy davası sanığı Emekli Albay Levent Bektaş’ın 2013 yılında TÜBİTAK’ta çalışan bir görevliye açtığı davada hazırladığı raporla duyuldu. Bu dava kapsamında mahkemece görevlendirilen Beşikçi, kamuoyunda Kafes Eylem Planı olarak bilinen dosyaların bulunduğu 1 NO’lu CD ve 3 NO’lu DVD’yi ve daha önce yazılmış tüm raporları da birinci elden inceleme fırsatı yakaladı.

ZAMAN BİLGİLERİNDE ÇELİŞKİ VAR

Oda TV bilgisayarlarında ele geçirilen belgelerle ilgili “Birçok dosyada virüs ve zararlı yazılım bulunduğu, suç teşkil eden dosyaların aidiyet ve zaman bilgilerinde çelişkiler saptanmıştır” diye rapor veren Beşikçi, “Uzaktaki bilgisayarda tam kontrolü sağlayan Truva atı tipindeki zararlı yazılım, Odatv’ye CHP ve DİSK’e ait sahte email adreslerinden gönderilen bir basın duyurusu şeklinde bulaştırılmıştı. Suç teşkil eden dosyalar ise bilgisayardaki kayıtlı kullanıcılar tarafından yaratılmamış ve hiç açılmamıştı” dedi.

KİMSE ‘SEHVEN’E İNANDIRAMAZ

“Dijital deliller açısından 2008 ila 2013 arasındaki görülen davalar baştan aşağı skandallar zinciridir” diyen Tuncay Beşikçi, “Özellikle Emniyet Teşkilatı’nda yapılan yanlışlar kabul edilemez. Emniyet tarafından ‘sehven oldu’ denilerek kabul edilen Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna başkasına ait numaraların yüklenmesi bu skandallara en çarpıcı örnektir. Dünyadaki hiçbir Adli Analiz ve İnceleme yazılımı delilleri değiştirecek veya üzerine bilgi yazacak fonksiyona sahip değildir. Aksine orijinal delilleri koruyacak şekilde tasarlanmışlardır. Bu işlemin ‘sehven’ yapıldığına beni kimse inandıramaz” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK NET İFADE KULLANMADI

Dijital delillerle ilgili TÜBİTAK’ın hazırladığı raporları da değerlendiren Beşikçi, “Suç unsuru teşkil eden dosyaların virüs yoluyla kopyalanıp kopyalanmadığına dair net bir ifade kullanılmamıştı” dedi. TÜBİTAK’ın en büyük hatasının, dosyaların hangi kullanıcı tarafından yaratıldığına dair bir tespitte bulunmamaları olduğuna vurgu yapan Beşikçi “Bunu görselerdi dosyaların o bilgisayarda yaratılmadığını anlayacaklardı” dedi.

RAPORLAR KURALLARA AYKIRI, DELİLLER ÖZELLİĞİNİ YİTİRMİŞ

Emniyet’in yazdığı tüm raporların kurallara aykırı olduğunu belirten Beşikçi, “O dönem Emniyet tarafından yazılan gördüğüm tüm raporlar eksik olarak yazılmış. Bu davalardaki dijital delillerin büyük bir bölümünde delil bütünlüğü bozulmuş ve mutlak delil özelliğini yitirmiştir. Bu delillerin daha en başından mahkemelerce kabul edilmemesi ve davalara diğer deliller üzerinden devam edilmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.