İSTANBUL, 6 Nisan (Reuters) – Yaklaşık 50 milyon vatandaşın 2010 yılında çalınan kimlik bilgilerinin hafta başında internette tekrar yayınlanmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açarken, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım verilerin siyasi partilere verilen seçmen listelerinden oluşabileceğini belirtti.
Hafta başında bir internet sitesinde, 49.6 milyon vatandaşın kimlik numarasından açık adresine kadar birçok kişisel bilgisinin bulunduğu bir veritabanı dosyası yayınlandı.
İnternet sitesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sıra eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ayrıntılı kişisel bilgileri de örnek olarak yazılmış durumda.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım kimlik bilgilerinin 2010 yılında Yüksek Seçim Kurulu’nun siyasi partilere ilettiği seçmen bilgilerinden derlenmiş olabileceğini belirtti.
Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada, “O dönemde 50 milyon seçmen var. Dikkat ederseniz yayınlananlarda 18 yaş altı yok, çünkü onlar seçmen değil. Seçimler öncesi yasa gereği YSK’nın tüm partilere vermek zorunda olduğu seçmen bilgileri bugün sanki MERNİS sisteminden sızılarak elde edilmiş gibi servis yapılıyor” dedi. Türk vatandaşlarının kimlik ve kişisel bilgilerini içeren kamuya ait devasa bir veritabanından oluşuyor.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun yakında yayımlanacağını ve bu kapsamda bu tür bilgileri sızdırmanın artık ciddi bir bedeli olacağının altını çizen Yıldırım ayrıca şu anda bilgileri sızan vatandaşların TC kimlik numaralarının değiştirilmesi gibi bir ihtiyacın ise olmadığını kaydetti.
KİMLİK BİLGİLERİNİ ELDE ETMENİN TEK YOLU YSK OLMAYABİLİR
Danışmanlık şirketi PwC’den Adli Bilişim Uzmanı Tuncay Beşikçi‘nin verdiği bilgiye göre ise kişisel bilgilerin tek kaynağı YSK’nın partilere iletmek zorunda olduğu seçmen listeleri olmak zorunda değil.
İnternetten indirilebilen veritabanı dosyasının en az 46 milyon vatandaşın kimlik bilgilerini barındırdığını teyit eden Beşikçi, bilgilerin MERNİS veritabanı bilgilerinden oluştuğunu da belirtiyor.
Beşikçi’nin verdiği bilgiye göre, kişisel veriler yedi yıl önce, yani 2009 yılında bir grup tarafından güvenlik açığı bulunan kamuya ait resmi internet sitelerinden sorgu yapılarak toplandı.
Bundan kısa bir süre sonra icra ve alacak takibi yapan kişilere DVD’lerde satılmaya başlandı. Birkaç yıl sonra ise internet üzerinden dağıtılmaya başlandı.
Beşikçi, “Korsan filmlerle birlikte standlarda bulunabildiğini de duymuştuk. Aynı veritabanı bu yıl Şubat ayında torrent olarak internette yayınlandı. Şimdi tekrar, zaten zayıf olan şifre koruması kaldırılarak yayınlandı” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bir yetkili, sızdırılan veriler hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi.
Basında 2010 yılında yer alan haberlerde, yaklaşık 70 milyon kişinin kimlik verilerini resmi kurumların internet sitelerinden alan bir çete polis tarafından yakalanarak adliyeye sevk edildi. Bu kişi veya kişilerin yargılanıp yargılanmadıkları veya hüküm giyip giymedikleri konusunda ise bilgi bulunmuyor.
GEREKEN TEDBİRLER ALINACAK
Finlandiya gezisinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, kişisel bilgilerin çalınmasını ciddiyetle ele aldıklarını ifade ederek, “Bu konuda yapılması gerekenleri dün Bakanlar Kurulu’nda ele aldık. Ulaştırma Bakanlığı’nda bu konuda bir çalışma yürütülüyor… Vatandaşlarımız gereken tedbirlerin alındığından emin olmalı” dedi. yürütülen çalışma hakkında ayrıntı vermedi.
Davutoğlu’ndan önce kişisel bilgilerin çalınması hakkında adli ve idare çalışma yürütüldüğünü belirten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise “50 milyon civarı seçmen sayısına yakın bir rakam. Bildiğiniz gibi YSK bu bilgileri partilerle de paylaşıyor. Nasıl sızdı, nereden sızdı? Bunun araştırılması lazım” dedi.
Kişisel verilerin korunması kanunun TBMM’de kabul edildiğini ve yakın zamanda Erdoğan tarafından onaylanarak yürürlüğe gireceğini hatırlatan Bozdağ, “2010’da olan bu olayın bir daha yaşanmaması için gerekli yasal ve idari tedbirler bu kanunla alınacaktır” dedi.